Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, parti il binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Karaduman’ın yanı sıra, il başkanı Hüseyin Saydam ve yönetimi eşlik etti. Karaduman, toplantıda ülke ve Konya gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.
AYNI İNANÇ VE İDEALLE ÇALIŞACAĞIZ
Kıbrıs Barış Harekatı ve Saadet Partisi’nin kuruluş yıldönümü dolayısıyla mesaj veren Saadet Partili Karaduman, “Kıbrıs Barış Harekatının komutanı Erbakan’ı ve şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Bu harekat, Milli Görüş adına bizim en büyük zaferlerimizden biri olmuştur. Türkiye açısından hayati bir öneme sahip olan Kıbrıs Barış Harekatının başarı ile neticelendirmesi konusunda başarıya imza atanları rahmet ve minnetle anıyoruz” dedi. 52 yıllık siyasi harekatında Milli Görüş'ün 4 defa partisin kapatıldığına dikkat çeken Karaduman, “Saadet Partisi, kendi ilkelerinden taviz vermeden siyaset yapmaktadır. Biz, Türkiye’nin, bu coğrafyanın adalet duygusunu temsil ederiz. Önce 'ahlak ve maneviyat' düsturu ile siyaset yaparız. Dün hangi inanç ve duyguyla partimiz kurulduysa, aynı inanç ve idealle siyasi çalışmalarımıza devam edeceğiz. İnanç ve kararlılığından taviz vermeden çalışan tüm teşkilat mensuplarımıza teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
FAİZ KONUSUNDA SAMİMİLERSE ÇİFTÇİNİN DE BORCUNUN FAİZİNİ SİLSİNLER!
Ülkenin büyük bir kuraklık yaşadığının altını çizen Karaduman, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tarım ve hayvancılık ülkemiz adına en hayati sektörlerden birisidir. Bir ülke dışa bağımlıysa o ülke için en büyük beka sorunu budur. 4 mevsimi yaşayan bir ülkeyiz. Topraklarımız çok bereketli. Yer altı ve su kaynaklarımızla fakir ve yoksul bir ülke değiliz. Eldeki imkânların doğru kullanılması gerekir. Kullanılmazsa, zenginlik ve kaynaklarımız israf edilmiş olur. Bugün buğday, arpa ve ayçiçekte, mercimekte, mısırda ve kırmızı ette bazı ülkelere bağlıysak, bir şeyleri değil, çoğu şeyi yanlış yapıyoruz demektir. Üretilen ürünlerin stoklandığı, çarşıda pazarda özellikle ürün bulamadığımız, bulsak da hayat şartlarından dolayı almadığımız günlerde tarımın önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu konu, milli güvenlik meselesi haline gelmiştir. Üreticimizin desteklenmesi gerekir. Girdi maliyetleri, tarımsal üretimde ve hayvancılıkta en ciddi ve önemli problemleri oluşturmuştur. DAP gübresinin tonu 12 bin 500 liraya yükseldi. Üre gübresinin tonu 13 bin lira seviyesine yükseldi. Geçen yıl bu vakitler 7.40 olan mazotun litresi bugün 25.74’e yükseldi. 420 lira gelen elektrik faturası, aynı kullanımla bin 240 lira geliyor. Besi ve süt yemi geçen yıla göre yüzde 210’dan daha fazla arttı. Hükümet, bu şartlarda, 'üretimde üreticinin yanındayım' diyemez. Tarımla uğraşan insan sayısı son süreçlerde hayli düştü. İnsanlar, üretimden uzaklaştı. Tarım alanları daralıyor. Bu veriler, hükümetin tarım ve hayvancılık karnesidir. Kimse, beylik cümlelerin arkasına sığınmasın. Maliyet artışları, üretimi neredeyse durdurma noktasına getirmiştir. Marifet, köylüyü ve üreticileri bankaya bağımlı hale getirmek, bankaya borçlandırma değildir. Çiftçinin borcu artarak, ödenemez hale geliyor. Üreticinin traktörü, hayvana, tarlası elinden gidiyor. Böyle olunca üretim baltalanıyor. Çiftçilerimizin faiz borcu silinmeli. KYK öğrenim kredilerini ödemekte öğrencilerimiz ciddi zorluklar ve problemlerle karşı karşıyaydı. Bu konuda bizim de yaptığımız çalışmalarla faizler silindi. Hükümetin yapması gereken şey, çiftçilerin bankalara olan borcunu da silmek olmalıdır. Çiftçiye verilecek en önemli müjde bu olur. Eğer hükümet faiz konusunda samimiyse çiftçinin de borçlarının faizini silmelidir. Ayrıca kuraklığa karşı çok ciddi çalışmalar da yapılmalıdır.
AK PARTİ'NİN ÖMRÜ SUYU GETİRMEYE YETMEYECEK
“Su problemi çeken şehirlerin başında Konya yer almaktadır” diyen Saadet Partili Karaduman, şunları kaydetti: “Havza, Türkiye’nin en az yağış alan yerlerinden birisi. Havzadaki suyun yüzde 90’ı tarımsal sulama için kullanılıyor. Bu sorunlar göz önündeyken, hükümetin yaşanan sorunlara kayıtsız kalması da kabul edilebilir bir durum değildir. Konya’nın susuz kalması, hükümetin büyük başarısızlıklarından biridir. 150 yıllık hayal Mavi Tünel projesi de bir hayal olarak raflardaki yerini koruyor. Mega projelerle gününü gün eden hükümetin bu acziyetini kabul edemeyiz. AK Parti’den önce bazı iktidarlar, ‘su getireceğiz’ diye diye iktidardan gittiler. Şehre su getiremediler. AK Parti de iktidar dönemini ‘Konya’yı suya kavuşturacağız’ diye diye bitiriyor. Ancak onlar da suyu getiremeyecek. ‘Proje 2025 yılında bitecek’ diyorlar. AK Parti’nin ömrü buna yetmeyecek. Bu suyu göremeden AK Parti, iktidarını devretmek zorunda kalacak.”
KADINI VE AİLEYİ KORUYACAĞIZ
Karaduman, basın toplantısının üzerine gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Karaduman, İstanbul Sözleşmesi ile ilgili sorulan soruya şöyle yanıt verdi: “Biz Saadet Partisi olarak İstanbul Sözleşmesi'ne de uygulama maddelerine de karşıyız. Açıkça ifade etmek gerekirse biz Türkiye'de İstanbul Sözleşmesi'nin kalkmış olmasını yeterli bulmuyoruz. Dolayısıyla İstanbul Sözleşmesi'ne bağlı diğer uygulamaların da mutlaka yürürlükten kaldırılması gerektiğini ifade ediyoruz. Bu çerçevede biz Allah'ın izniyle iktidara gelirsek, İstanbul Sözleşmesi nasıl kaldırıldıysa, İstanbul Sözleşmesi'ne bağlı bütün uygulamaları da kaldırmış olacağız. Bunları kaldırırken aynı zamanda da hem kadını koruyacak hem de aileyi koruyacak düzenlemeleri hayata geçireceğiz.”
Merhaba-SAİT ÇELİK