Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki bazı araştırmalarda yabancı sayısının artmasıyla göçmen karşıtı duyguların da arttığına dair haberde yer alan Türkiye-Avrupa Birliği arasındaki göçmen anlaşmasına dikkat çeken habere "Başından beri bu konu hakkında çok nettim. Önce Türkiye" yanıtını verdi.
Euronews’in “Muhalefet seçimi kazanırsa Türkiye'nin AB göçmen anlaşmasına ne olacak?” haberi ise özetle şöyle;
Türkiye, 14 Mayıs seçimlerine hazırlanırken ekonomi en önemli konulardan biri olarak öne çıkıyor. Ancak göçmen krizi, hem halk hem de siyasi partiler için kritik bir konu haline geldi. Son on yılda, Suriye'deki savaştan kaçan insanlarla birlikte bir göç dalgası yaşandı ve birçok mülteci Türkiye'de kaldı. Bazı araştırmalar, yabancı sayısı arttıkça göçmen karşıtı duyguların da arttığını gösteriyor.
Muhalefetteki 'Ulusal İttifak' bloğu, iki yıl içinde iki milyon Suriyeliyi anavatanlarına geri gönderme sözü vererek oy toplamayı umuyor. Ancak, göç politikası nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kendi destekçileri tarafından sert eleştirilere maruz kalıyor ve Erdoğan da mültecilerin Türkiye'den kovulmayacağını söylüyor.
Göçmen krizi aynı zamanda AB-Türkiye ilişkilerinde de önemli bir rol oynuyor. 2016'da AB-Türkiye Mülteci Anlaşması imzalandı ve bu anlaşmaya göre, Türkiye mültecilere ev sahipliği yaparken, Yunanistan'a düzensiz yollarla girmeye çalışan mülteciler Türkiye'ye geri gönderildi. Anlaşma, Türkiye'nin AB için önemli bir pazarlık aracı haline gelmesine yol açtı.
Bir araştırmacıya göre, afet bölgelerinin yeniden inşası gibi pratik çözümler Türkiye'nin mültecilerin entegrasyonu için daha başarılı olabilir. AB ve diğer ülkelerin Türkiye'ye yatırım yapması ve sürdürülebilir istihdam yaratması, hem mülteciler hem de yerel halk için faydalı olabilir.