USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ADALETİN BELİ KIRIK

Kaan Öztürk
Kaan Öztürk
ADALETİN BELİ KIRIK
10-01-2023

Adalet, hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamına gelir. Haklı ile haksızın ayırt edilmesi adaletle sağlanır. Bu anlamda herhangi bir durumun adil (adaletli) olup olmadığından söz edilebilir. Adalet kavramı temelde hukuk kurallarına uygunluğu içerir.

Hani hep, “ Eski günler ne güzeldi bee!” deriz ya, işte eski günler güzeldi ve adaletliydi. Bir baba evlatları arasında adaleti sağlar, herkese adaletli davranırdı.

Günümüze bakıldığında adaletten bahsetmek pek akıl işi bile değil. Çünkü, babanın bile evlatlarına karşı bir adaleti kalmamış. En çok yalakalığı yapan değerli oluyor. Son yıllarda insanlar arasındaki menfaat olayları ister istemez toplumun kılcal damarlarının zerresinden bile geçerek, en ulaşılmaz noktalara ulaşmış ve toplumumuz, adaletten uzak, kullan at, dönemine getirilmiş. Eskiler ne güzeldi bee, demeden edemiyor insan.

                Devletin her kademesine bakıldığında da aynı manzara ile karşılaşıyoruz. İşini hakkı ile yapan yerinden ediliyor, iyi yalakalık yapan da değil,  en iyi yalakalık yapan ya da amirin her dediğini yapan koltuğa oturtuluyor. Örneğin, idarecilik kısmında adaletsizce yerleştirilen yöneticiler, özellikle müdürlerin reklamcılık yeteneklerini mükemmel seviyelere getirdi. Müdür olmasaydı mükemmel bir reklamcı olacak arkadaşları hep müdür yaptılar. Nasıl mı? Anlatayım.

                Bilenler bilir, bilmeyenler için anlatayım. Devletin her bakanlığının, bu bakanlıkların her kademesinin yöneticilerinin alt kademelerdeki çalışanlarla kolay haberleşmesi için, bu öğretmen ile veliler arasında da var, whatsapp grubu vardır. Bu grupta müdürler kendileri arasında yarış halindeler sanki. Yaptıkları, yapmadıkları ne varsa paylaşırlar. Birgün bir idareci arkadaşın şu davranışına şahit oldum. Bir kurumun bünyesinde yapılan inşaatta, müdür bey eline kazmayı aldı, hizmetli arkadaşı çağırıp, telefonunu verdi ve kazma havada iken resmini çekmesini istedi. Hizmetli arkadaş da denileni yaptı. Resimden sonra kazma yere atıldı ve resim müdürler grubunda paylaşıldı. Sonrasında ne mi oldu? O kurum müdürü arkadaş çalışıyormuş gibi göründü. Müdürü olduğu kurumun başarısına bakıldığında da başarı, sıfıra yakın. İşte ülkemizin bulunduğu yeri hak edenler haricindeki idari kadro durumu bu. İyi ki hak ederek olduğu yerde devam eden arkadaşlar var. Hak ederek orada olan arkadaşları tenzih ederek, adaletin beli kırık gezdiği şu zamanlarda reklamcı müdürler sayesinde, kurum ne ise işini yapmayıp,  belinin kırıldığını görmekteyiz.

                Bu müdürler seçilirken adalet gözetilmeli ki, toplum ilerlesin, çalışma azmi olsun, başarı olsun. İdealist olanlar küs, işini güzel yapanlar küs, ama diğerleri şen. Yalakalık devam  ettikçe, hak edenin olması gereken yerde olmadığı sürece,  adaletin de yapılan işlerin de beli kırık olur.  Bu da hem topluma hem insanlığa hem de insan kalitesine olumsuz yansıyor.

 Sonuçta ne mi oluyor? Bozuk bir toplum!

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
sanalbasin.com üyesidir