USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
GÜNDEM

Zafer Partisi Ereğli ilçe Başkanı Remzi Yücel:Kimler Ereğli halkına bu zulmü reva görmektedir.

Zafer Partisi Ereğli ilçe başkanı Remzi Yücel Ereğlili vatandaşların Ereğli devlet hastanesinde karşılaştığı sorunlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Zafer Partisi Ereğli ilçe Başkanı Remzi Yücel:Kimler Ereğli halkına bu zulmü reva görmektedir.
30-07-2022 14:59
30-07-2022 15:39
KONYA
Google News

Başkan Yücel yaptığı açıklamada sağlık çalışanlarının canla başka hizmet verdiğini ancak yetersiz personel sayısından dolayı Ereğli devlet hastanesinde işlerin çığrından çıktığını , 150 bin nüfuslu ilçe de vatandaşların yetersiz personel nedeniyle randevu alamadıklarını ve bir çok hastanında Konya'ya sevk edilme sırasında yolda vefaat ettiği dile getirdi.

Zafer partisi Ereğli ilçe başkanı Remzi Yücel Ereğli halkının diline tercüman oldu''Suriyeliye Sağlık Ocağı ,Ereğliliye Konya’ya Sevk!''  ;

  Saglık çalışanlarımız Canla başla çalışmaktadır. Yetersiz Personel sayısından dolayı işler çığırından çıkmıştır. 150 bin nüfuslu Ereğlimizde Doktor yok Randevu alınamıyor Hastaların birçoğu KONYA ya sevk edilmekte birçok Hastamız yollarda vefaat etmektedir. Kaliteli bir Hastahane Binamız var Teknik donanıma sahip Araç Gereç ve Makinalarımız var Ancak bu makinaları kullanacak Doktor ve Teknik personel yok. Konyaya gidip gelmek Ekonomik olarak ta Halkımıza bir külfettir. ''Saat 16 dan sonra halkın muhatap olacağı görevli yok , Ereğli halkının sığınmacılar kadar değerleri yokmu?''

  Hastanemizde çalışan personel, hemşire, tekniker ve doktora "sizce hastanemizde temel sorun nedir?" diye sorulduğunda, birbirine yakın ve sıkıntının kaynağını hedef alan, yerinde cevaplar geliyor.

Vatandaşa, hasta yakınına ve hastaya bu soruyu sorduğunuzda ise yine sorunun kaynağını çok rahat görebiliyoruz. Tarihin en eski ve yaşayan devlet kültürüne sahip olan devletimiz bir devlet krizi yaşamaktadır. İktidar parti 2002'den bu yana devlet yapısını dejenere edip kuruluş esaslarını yıkarak milli-üniter-laik devletten federal-ümmet devlete dönüştürmeye çalışmıştır.

Devlette liyakat ilkesi en gerekli işlerde bile terk edilmiştir. Devlet cemaat ve tarikatlar arasında pay edilmiştir. Valiler, kaymakamlar devletin değil akp'nin valisi, kaymakamı olmuşlardır.

 Bütün bu süreçler devlet kurumunu 1922'den bu yana hiç olmadığı kadar zayıflatmıştır. Devletin taşıyıcı kolonları olan kurumlar delik deşik edilmiştir. Bu durum devletin tüm kurumlarında olduğu gibi hastaneleri için de geçerlidir.

 Devlet hastaneleri artık devletin değil hükümetin hastaneleri olmuştur.

 Liyakatsiz yöneticiler halk ve sağlık çalışanları tarafından üst makamlara şikayet edilse dahi "birilerinin adamı" oldukları için hiç bir soruşturma yapılmamaktadır.İhale yolsuzluğu, covid19 dönemi 10.000 kutu eldiven hırsızlığı ve usulsüz personel alımı olmasına rağmen bu partizan idareciler kadrolarında barındırılıyor.Bu içler acısı ve utanç kaynağı durum "Tek Adamlı Saray Rejminin" bilerek ve isteyerek uyguladığı çirkin bir yıkım yöntemidir.

 Bu gün Ereğli Devlet Hastanesinde, diğer devlet hastanelerinde ve ülkemizdeki tüm devlet kurumlarında yaşanılan tam da budur.

"Cumhurbaşkanlığı rejmi" adı altında tesis edilen, otoriter "saray rejmi" ile Türkiye'de demokrasinin temeli olan kuvvetler ayrılığı tasfiye edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı sistemi devletin elini kolunu bağlamış ve çalışmaz hale getirmiştir.

Hastane idarecileri "ben yaptım oldu!" kafasındadır. Tıpkı Saray rejminin küçük bir yansıması gibidir. Yaşanan sorunlar ve krizler; üstünü örtmek, geçiştirmek ve geçici çözümlerle giderilmeye çalışılmaktadır. Vatandaş, işlemez olmuş, bozuk sağlık sisteminden şikayete gelmişse, idareciler tarafından gazı alınır; sağlık çalışanlarına ve doktorlara baskı ve tehtidle yıldırma politikası uygulanır olmuştur. Muayene ve ameliyat edilen hasta sayısıyla övünülür, yandaş medya tarafından coşku ile haberi yapılır durumdadır.

Devlet krizi, ancak devlet yönetimindeki 2500 yıllık Türk devlet geleneğini inkar etmeyen bir anlayıştan hareketle aşılabilir.Ülkemizde hukukun üstünlüğü yeniden tesis edilmeden devletimizin sağlam temeller üzerine oturması mümkün değildir.Demokrasinin tesisi kuvvetler ayrılığının tekrar kurulması ile başlayacaktır.

 Özetle saray rejiminin kurulması ile ağırlaşan ve devletin her kurumunda hissedilen yönetim krizi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin taşıyıcı kolonu olan demokratik-hukuk devletinin ve parlementer demokrasinin tekrar inşaası ile açılacaktır. İfadelerini kullandı. 

 


Editor : Buğra Koçak
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Karikatürler
sanalbasin.com üyesidir