Sürekli ağlama isteği, birçok insanın yaşadığı bir sorundur. Sürekli ağlama isteği, duygusal, psikolojik veya nörolojik birçok nedenle ortaya çıkabilir. Sürekli ağlama isteği, kişinin yaşam kalitesini düşürebilir, sosyal ilişkilerini zedeleyebilir, iş veya okul performansını etkileyebilir. Peki sürekli ağlama isteği neden olur, nasıl geçer, ne zaman doktora başvurmak gerekir?
Sürekli ağlama isteği, genellikle duygusal bir tepki olarak görülür. Ağlamak, insanların mutlu, üzgün, öfkeli, korkulu, şaşkın gibi duygularını ifade etmenin doğal bir yoludur. Ağlamak, stresi azaltır, rahatlama sağlar, bağışıklık sistemini güçlendirir, göz sağlığını korur. Ancak ağlamak, kontrol edilemeyen, sebepsiz ve sık bir şekilde ortaya çıktığında bir sorun haline gelir.
NEDENLERİ?
Sürekli ağlama isteğinin en yaygın nedeni depresyondur. Depresyon, kişinin sürekli mutsuz, umutsuz, değersiz, suçlu, yorgun, ilgisiz hissetmesine neden olan bir ruh hali bozukluğudur. Depresyon, aynı zamanda uyku, iştah, konsantrasyon, cinsel istek gibi alanlarda da sorunlara yol açar. Depresyon, tedavi edilmediği takdirde ciddi sonuçlara neden olabilir. Depresyonun tedavisinde ilaç, psikoterapi veya her ikisi birlikte kullanılabilir.
Sürekli ağlama isteğinin diğer bir nedeni de anksiyete bozukluğudur. Anksiyete bozukluğu, kişinin aşırı kaygı, endişe, korku, panik yaşamasına neden olan bir psikolojik rahatsızlıktır. Anksiyete bozukluğu, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkiler, sosyal fobi, obsesif kompulsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu gibi alt tiplere sahiptir. Anksiyete bozukluğunun tedavisinde ilaç, psikoterapi veya her ikisi birlikte kullanılabilir.
Sürekli ağlama isteğinin bir başka nedeni de nörolojik bir sorun olabilir. Bazı beyin hastalıkları veya hasarları, kişinin duygularını kontrol etmesini zorlaştırabilir. Örneğin, multipl skleroz, Alzheimer, Parkinson, inme, beyin tümörü gibi durumlar, kişinin ani ve uygunsuz ağlama veya gülme nöbetleri yaşamasına neden olabilir. Bu durum, psödobulber afekt olarak adlandırılır. Psödobulber afekt, kişinin duyguları ile ifadesi arasında bir uyumsuzluk olduğunu gösterir. Psödobulber afektin tedavisinde ilaç veya psikolojik destek kullanılabilir.
Sürekli ağlama isteği, hormonal değişikliklerden de kaynaklanabilir. Özellikle kadınlarda, hamilelik, doğum, menopoz gibi dönemlerde hormon seviyelerinde dalgalanmalar olur. Bu da duygusal dalgalanmalara, duyarlılığa, ağlama isteğine neden olabilir. Bu durum, genellikle geçicidir ve ciddi bir sorun teşkil etmez. Ancak bazı durumlarda, örneğin doğum sonrası depresyon gibi, tıbbi yardım gerekebilir.
Sürekli ağlama isteği, kişinin yaşadığı stres, yorgunluk, travma, kayıp, yas gibi durumlardan da kaynaklanabilir. Bu durumlarda, ağlamak, kişinin duygularını dışa vurmasına, rahatlamasına, baş etmesine yardımcı olabilir. Ancak ağlamak, kişinin sorunlarını çözmez, sadece bir başa çıkma yöntemidir. Bu nedenle, kişinin sorunlarının kaynağına inmesi, çözüm yolları araması, gerekirse profesyonel destek alması gerekir.
YAŞAM KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR
Sürekli ağlama isteği, birçok nedenle ortaya çıkabilir. Sürekli ağlama isteği, kişinin yaşam kalitesini düşürür, sosyal ilişkilerini zedeler, iş veya okul performansını etkiler. Sürekli ağlama isteği, bir hastalık belirtisi olabilir. Bu nedenle, sürekli ağlama isteği yaşayan kişilerin, nedenini bulmak, tedavi olmak ve yardım almak için bir doktora başvurması gerekir. Sürekli ağlama isteği, geçici bir durum olabileceği gibi, ciddi bir sorunun işareti de olabilir. Sürekli ağlama isteği, ihmal edilmemeli, önemsenmeli ve çözülmelidir.
Editor : Buğra Koçak
